Milenyum Anaokulu Rehberlik Blogu

                      BEN AİLEMİ KARDEŞİMLE PAYLAŞMAK İSTEMİYORUM!   Kıskançlık duygusu genellikle denk pozisyonlarda bulunanlar arasında yaşanır. Kardeş ilişkisi içinde bakımverenin ilgisine artık birinin daha talep olması kıskançlığın temel nedenidir. Bu kısmı biraz daha anlamak için aslında kısaca da olsa bağlanma kavramından bahsetmek isabetli olacaktır. Bakımveren ile bebek arasında kurulan ve ilk 6 ayın çok kritik olduğu bağlanma davranışının, insanın sonraki yaşamında da hayatı boyunca kurduğu ilişkilerde kendisini gösterdiğini bilimsel çalışmalar sayesinde biliyoruz. Çocuk için bu kadar sarsılmaz, adeta güvenli bir liman gibi olan ve tüm gereksinimlerini karşılayan bakımverenin ilgisini paylaşmak tabi ki de kolay olmayacaktır. Kıskançlık duygusu, kardeşlerin cinsiyeti, aralarındaki yaş farkı gibi değişkenlerden etkilenir. Yaşları birbirine daha yakın olan kardeşlerde çatışma daha çok görülürken, yaş farkı arttıkça (...

  Çocuk doğayı nasıl tanır? Teknoloji çağında çocuğu nasıl doğa ile iç içe hissettirebiliriz?   Sevgili anne ve babalar Bizim çocukluğumuz bambaşkaydı biz sokakta, parkta, çimlerde oynardık dediğinizi duyar gibiyiz. Oyun oynamak icin ağaclara tırmanıp, yeni olgunlaşmaya baslayan meyveleri tattiginiz, belki de en güzel ve en düzgün taşı bulmak için saatlerinizi harcadiginiz güneşi ve temiz havayı hissettiğiniz gunler acaba geride mi kaldi?  Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu bu dünyada  Her canı sıkılan çocuk parklara koşmak yerine tabletine veya telefonuna koşmaya başladı. Olumlu yonlerinin olduğu kadar olumsuz yönleri de olan teknoloji kullanımını bir başka makalemizde detaylı olarak yazacağız ancak bugunki konumuz şehirleşmenin ve sanayilesmenin hızlıca arttığı son birkaç yüzyılda insanların doğa ile olan eşsiz baglantisinin hızlıca düşmesi ve kentlesmenin getirmiş olduğu stres ve s ı radanla ğı n her geçen gün arttırmasidir. Bu etkenlerin çocuklar üzerindeki deği...

                                                       Çağımızın en büyük icadı nedir sorusuna çok çeşitli cevaplar verebiliyor olsak da, gelişimi en hızlandıran şeyin ne olduğu sorusuna cevabımız teknoloji olacaktır. İnsanlık olarak kullanımı güç devasa makinelerden her an elimizin altında olan minik ve işlevsel aletlere doğru koşarak geldik ve yapay zeka ile daha da hızlanarak bambaşka icatlara doğru gidiyoruz. Hal böyle olunca teknoloji olmadan yaşayamayacağımız, ona ihtiyaç duyduğumuz hayatlarımız olmuş oldu. Bu durum getirdiği çok büyük avantajların yanında bazı dezavantajlar da getirdi hayatlarımıza. Dünyanın artık kelimenin tam anlamıyla cebimizde olması, bir tık uzağımızda oluşu hepimiz için yepyeni ufuklar ve imkanlar açtı. Fakat yanında bir bağımlılık ile geldi: Ekran bağımlılığı. Uzun süre ekrana bakmanın küçükten büyüğe hepimiz için zara...

21. Y üz Yıl  Çocukları ve Ailelerine Öneriler  Ebeveynin, sen ve çocuğun … Dünyaya neden farklı pencereden bakıyorsunuz? Hiç düşündünüz mü? Yanıtınız muhtemelen jenerasyon, nesil farkı, yada kuşak farkı olacaktır. Peki jenerasyon, nesil,  kuşak dediğimiz nedir? Öncelikle bu kelimenin anlamını açıklayarak başlayalım. Kuşak ya da nesil kelimesinin anlamını hem biyolojik hem de toplumsal olarak açıklayabiliriz. Biyolojik olarak; ebeveynlerin doğum tarihleri ile çocukların doğum tarihleri arasındaki süreye kuşak diyoruz. Toplumsal ( sosyolojik ) açıdan ise belirli bir zaman aralığı içerisinde doğmuş, belirli olaylara yönelik ortak bir fikre, deneyime sahip bir grup insan olarak tanımlayabiliriz. İçinde bulunduğumuz 21. yy’ da farklı görüşler bulunsa da her 15 yıl bir kuşak dönemi olarak tanımlanıyor. Şu an hayatta olan 6 kuşak bulunuyor. Sessiz kuşak, bebek patlaması kuşağı, x kuşağı, y kuşağı, z kuşağı, alfa kuşağı. Alfa kuşağını 2010 ile 2025 yılları arasında doğan bireyle...

  YAZ MEVSİMİ ÇOCUĞUMUZ İLE BİRLİKTE NELER YAPALIM ? Çocukların doğayla tanıştırılması yaşamlarındaki en önemli  olaylardan biri olarak görülmelidir. Doğadaki Son Çocuk Richard Louv Zorlu kış şartlarının ardından, havaların ısınması ile güneş ışıklarının insanlar üzerindeki etkisi daha da artmaktadır. Mevsim değişikliklerinin çocuklar üzerinde fizyolojik etkileri kadar psikolojik etkileri de vardır. Eğitim döneminin bitmesi ile beraber çocuklar zamanlarını   evlerinde ,tatilde veya aile büyüklerinde geçirecekler.  Yaklaşık olarak 8 ay boyunca okula giden çocukların; yaz mevsimi ile beraber hem sosyal ortamlarından ayrılmaları hem enerjilerini attıkları aktivitelere ara vermeleri çocukları ve de çalışan aile bireylerini oldukça zorlayacak olan bir süreçtir. Bu nedenle çocukların enerjilerini doğru yerde kullanabilecekleri, kas gruplarını çalıştırabilecekleri, yeni arkadaşlıklar kuracağı ve sosyalliğini devam ettirebileceği, koşup, zıplayıp, tırmanabileceği, toprak ile...