ÇOCUKLARDA BESLENME ALIŞKANLIKLARI

Çocuklarda beslenme alışkanlığı çoğu zaman çok küçük yaşlarda kazanılsa da bazı değişiklikler yaparak bazı olumsuz taraflarını değiştirmek mümkündür. Sizlerden gelen ve ailelerin genelde çok sık problem yaşadığı yeme alışkanlığına dair konular; masada yemek yememe, kendi başına çatal ve kaşık tutmama, televizyon seyrederek yemek yeme, tablet, telefon vb. araçlarla oyun oynarken ya da video izlerken yemek yeme isteme, ihtiyacı olan kadar yemek yememe, çok yavaş yeme ya da sürekli sağlıksız diyebileceğimiz abur cubur tarzı yiyecekleri yemek isteme gibi… Öncelikle, unutmamak gerekir ki, ailelerin, ebeveynlerin sahip olduğu yeme stili ve yeme kültürünün çocukların beslenmesi üzerinde kaçınılmaz bir etkisi vardır. Çocuklar, özellikle de 6 yaş ve altındaki çocuklar taklit ederek, model alarak öğrenme stiline sahiptirler. Dolayısıyla ebeveyn olarak sizler çocuklarınızın karşısında sağlıksız yiyecekler atıştırıyorsanız onların da bunu istemesi kadar normal bir şey yoktur. Örneğin; ebeveyn olarak çocuğunuza çikolata, jelibon gibi abur cuburları kısmen yasaklayıp kendiniz televizyon seyrederken cips vb yiyecekleri atıştırıyorsanız çocuğunuzun bu davranışı modellemesi ve zararlı olmadığına dair inancı bilinçaltına yerleştirmesi kaçınılmaz bir durumdur. Bilinçaltına atılan bu mesajdan sonra sözel olarak o gibi yiyeceklerin ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya çalışsak da başarılı olma ihtimalimiz yok denilecek kadar azdır diyebiliriz. Çünkü o mesaj bir kere bilinçaltına kodlanmıştır. Bu nedenden ötürü sizlerin ebeveynler olarak sağlıklı beslenme anlayışına sahip olmanız çocuğunuzun beslenme alışkanlıklarına şekil vermede çok önemli bir role sahiptir. Unutmamak gerekir ki, küçük yaşlarda alışkanlık haline getirilen yanlış beslenme alışkanlıkları ileriki yaşlarda çocuklara hem fiziksel hem de psikolojik açıdan büyük zararlar verebilir ve bazı önemli hastalıklar açısından risk altında olmasına neden olabilir. Bu sebepten dolayı küçük yaşlarda yanlış alışkanlıklar varsa saptanmalı ve gereken tedbirler mutlaka alınmalıdır.
Sağlıksız atıştırmalar dışında diğer durumlara da değinmek istiyorum. Çocuklar sonsuz dürtü demektir ve ebeveyn olarak sonsuz olan bu dürtüyü sınırlandırmak sizlerin ve bizlerin görevi olmalıdır. Çocuklar yaşları gereği ve içlerindeki enerjiyi deşarj etmek adına, eğlenmek, oynamak isteyebilir. Genelde de içlerinden geçen olayı içlerinden geçtiği anda yaşamak isterler. Çizgi film seyretmek isteme, tabletle oynama vb gibi aktiviteler de çağımızda en sık şahit olduğumuz durumların başlarında geliyor. Eğer yemek yeme davranışı ve çocukları cezbeden bu eğlenceli aktiviteler çocukların bilişlerinde eşleşirse onlar genel olarak yemek yemeyi zaman sınırı olan, kurallı- gerekli bir durum, bir ihtiyaç gibi değil eğlenceli bir oyun gibi düşünebilirler. Bu aşamada da sizlere nazlanmaları, masadan kalkmak istememeleri gayet doğal olacaktır. Bu nedenden ötürü çocuklara masaya oturmadan öncesinde olabildiğince somut bir şekilde yemek yemenin bazı kuralları olduğunu siz ebeveynler olarak nasıl sadece yemek yemeye odaklanıyorsanız çocuklarınızın da artık büyüdüğü için yemeklerini yemeleri gerektiğini ancak yemek yedikten sonrasında (tabi ki belirli zaman sınırları ve kuralları çerçevesinde) istediği aktiviteyi yapabileceğini söyleyerek teşvik edebilirsiniz.
Diğer bir konu ise, çocuklarımızın ince motor gelişimleri ve kavrama becerileri okullardaki eğitimin kalitesi ve ebeveynlerin ilgilerinin de sayesinde bundan önceki senelere göre oldukça erken yaşlarda gelişmeye başlamasıdır. Dolayısıyla okullarımızda da bizlerin şahit olduğu ve sizlere paylaştığımda şaşkınlık ve mutlulukla karşıladığınız üzere 2 buçuk yaşındaki çocuklarımız bile kendi kendilerine yemek yiyebilmektedir. Dolayısıyla, okul sınırları içerisinde kendi kendilerine yemek yemeyi büyük bir mutluluk ve gururla başaran çocuklarımızın evlerinde yemek yememesi ve sizlerden beklemesi genelde evde beslenme alışkanlığının bu şekilde kazanması kaynaklı olmakta. Bu durumun çeşitli nedenleri olabilir, örneğin çocuğunuzla yeterli derecede kaliteli zaman geçiremiyorsanız yemek yeme durumunu sizinle arasında bir ilişki olarak düşünüyor olabilir. Önceden bahsettiğim üzere; bir yandan oyun oynuyorsa ya da adapte bir şekilde bir şeyler izliyorsa konsantrasyonunu bozmak istemiyor olabilir ya da çoğu zaman görüşmelerimiz de sizlerin de kabul ettiği üzere, yemek yemeye ayırdığımız süre çocuklarımızın kendi kendilerine yemek yediği zamanlardaki sürenin çok altındaysa sofrayı çabuk toplamak adına da bazen çocuklarınızın kendi kendine yemesini beklemeyip ebeveynler olarak onları yedirmek istiyor olabilirsiniz. Unutmamak gerekir ki, onlar bu beceriye sahipler, gerekli teşvik ve rahatlıkla gerekirse çocuğunuzun üstüne veya masa örtüsüne yemek dökülebileceğini göze alarak çocuklarınızın evde ve masada kendileri yemeleri konusunda ısrarcı olmanızı ve onları motive etmenizi içtenlikle tavsiye ediyorum.
Son olarak çocuğunuzun yemek yemeyle ilgili sorunları olduğunu düşünüyorsanız bu durumu onun duyabileceği bir alanda paylaşmayın. Çocuklar bu durumdan 2 farklı yönde etkilenebilirler. Hem kendinin bile çoğu zaman farkında olmadan yaptığı ilgi çekme davranışını yemeyerek başardıklarını algılarlar hem de sizleri üzüyor olmaktan dolayı kendilerini kötü çocuk olarak düşünüp, üzülebilirler. Hatta zaman zaman sizlere kızdıklarında yemek yememeyi size karşı bir ceza olarak kullanabilirler. Eğer sizler de çocuğunuzla beslenme alışkanlıkları konusunda sorun yaşıyorsanız belirtilen önerilerin faydalı olmasını umuyorum.
Sonuç olarak unutmamak gerekir ki, çocuğun yemek yemesi ve beslenmesi aynı şey değildir. Çocukların erken yaşlarında kazandığı alışkanlıklar ilerideki yaşlara da yansımaktadır. Bu yüzden ebeveynler olarak çocuklarınızı çok iyi gözlemlemeli, sizleri yönetmesine izin vermemeli ve onların size kendilerini kanıtlamaları için bir şans vermelisiniz. Sağlıklı beslenme alışkanlığını kazandıktan sonrasında ise masa başında onların iştah ve büyük bir hevesle kendi kendilerine yedikleri yemeği izlemenin keyfini çıkarın J
SAYGILARIMLA
Uzman Klinik Psikolog
Burcu Boran

Yorumlar