ÇOCUKLUK DÖNEMİ ŞİDDET DAVRANIŞI

ÇOCUKLUK DÖNEMİ ŞİDDET DAVRANIŞI
Hem ülkemizde hem dünyada ciddi bir sorun haline gelen bu konunun medya ile ilişkisi artık göz ardı edilemezken, ailelerin üstüne daha fazla sorumluluk düşmektedir.
Klinik Psikolog Merve Soysal Başa’nın Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde yayınlanan yazısında şiddet davranışı bir kendini ifade etme yöntemi olarak bahsediliyor. Çocukların kelime hazneleri henüz bir yetişkininki kadar olmadığı için kendilerini farklı şekillerde ifade ederler. Peki bu çoğu zaman oyun yoluyla olurken ne oluyor da şiddete dönüşüyor? Artık literatürde kabul edilen şu yargı bu sorunun cevabı olabilir, çocuklar biyolojik ailelerinin genetik ve davranışsal yansımalarıdır. Şiddet gören çocukların şiddet göstermeye yatkın olması yadsınamaz. Ancak çocuk evde şiddet görmese de bir yerden görüp taklit ettiği şiddet davranışına aileden gelen geribildirim de belirleyici olur. Bu tür bir davranıştan sonra aile telaşa kapılıp isteklerini yerine getirirse bu onun için pozitif bir geribildirim olur. Tam tersi baskı, ceza veya şiddetle karşılaşması da onları isyana ve saldırganlığa yatkın hale getirebilir. Burada yine anne baba olma ve çocuk eğitiminin en zor iki kavramıyla karşılaşıyoruz; denge ve kararlılık. Şiddete karşı tutumunuzda denge ve kararlılığı sağlayabilmeniz için davranış bilimcileri tarfından hazırlanan bir kaç öneriyi derledim.
·         Şiddet davranışı kendini ifade etme biçimidir fakat yanlış bir ifade şeklidir.
Çocuğa bunun doğru yol olmadığını öğretilebilmesi için aile, ona örnek olmuş veya olacak davranışları fark edip kaçınması gerekir; örneğin, trafikte camın arkasından derdinizi anlatmaya çalışırken bağırmanız, maçın en heyecanlı kısmında yayın kesildiğinde televizyona vurmanız, istediğiniz şeyi yapmadığında sinirlenip onun kolunu sıkmanız.
·         İletişim yollarını genişletmek, kendini ifade edemediği zaman başka kelimeler veya araçlar kullanmasını sağlamak davranışlarında önemli farklar yaratır.
Bu yüzden günlük yazmak hem çocuklar hem yetişkinler için güzel bir kişisel gelişim aracıdır. Ayrıca savunma sanatı veya diğer spor alanlarının da şiddet davranışı üzerinde olumlu etkisi olduğundan bahsedilir. Sanat ise yalnızca şiddet davranışını azaltmakla kalmaz, çocuğun diğer mental becerilerini de geliştirir. !
·         Bu davranışın nedenleri ve sonuçları hakkında gözlem yapmaları duygularını ve kendi davranışlarını anlama yolunda kişisel gelişim sağlar.
Yapılan çalışmalarda çocukları, insan davranışlarını gözlemlemeye teşfik etmek, bununla ilgili neden sonuç içeren kitaplar okutmak ve videolar izletmek, kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırdığı gözlenmiş. Bu yüzden bir çok çocuk kitabı ve çizgi filmin konusu ve anlatış biçimi birbirine benzer. Bu gerçek hayatta da uygulanabilir, bir alışveriş merkezi veya oyun parkına gittiğinizde ona şiddet davranışı üzerine düşünmesini sağlayacak sorular sorun. Cevaplarında küçük yönlendirmeler yaparak doğru ifade şeklini bulmasını sağlayabilirsiniz. Bu aynı zamanda empati davranışı üzerinde çalışmanızı da sağlar.
·         Adaletsizlik hissi ve stres şiddet davranışını güçlendirir.
Bunlar sadece çocukluk döneminde değil ergen ve yetişkin dönemde de şiddet davranışını güçlendiren olgulardır. Burada sadece ifade biçiminin yanlış olduğunu bilmek veya farklı şekillerde ifade etmek bir çözüm getirmeyebilir. Evdeki veya okuldaki düzensiz ve güvensiz ortam, eşitsizlik, haksızlığa uğrama durumlarında saldırganlık kaçınılmaz olabilir. Bu durumda müdahale edilmesi gereken sadece çocuk değildir. Aile olarak çocuğun koşullarını iyi gözlemleyip bu tür vakalarda çözüm bulmak önemlidir.
Literatürde “riskli aile grubu” olarak geçen bir terim vardır. Yani basit fiziksel veya psikolojik yollarla özsaygısı desteklenmeyen çocuklardan, kavga eden anne-baba ve fiziksel/psikolojik şiddet ve istismara uğrayan çocuklara kadar geniş örnekler barındıran bir sistem. Bu çocuklar kendi duygularını ve başkalarının duygularını tanıyamamakta ve çeşitli sosyal durumlarda uygun duygusal tepkiler verememektedir. Sonucunda da ya internalizasyon (sosyal çekiniklik, anksiyete) ya da eksternalizasyon (agresyon, hiperakitvite) vakaları görülmektedir. Bu durumlarda erken müdahale çocuğun gelişimini etkilemesi açısından kritiktir.
Şiddet davranışı konusunda unutulmaması gereken bir kaç nokta daha vardır.
·         Doğru müdahalelerle bu davranış değişecektir, fakat davranış değişikliği zaman alır.
·         Bu davranışın değişmesi yönündeki en küçük bir olumlu davranış ödüllendirilmelidir.
·         Onu başkalarının yanında bu veya başka bir konuda azarlamak, kızmak küçük düşürmek veya başkalarının ona sizin yanınızda öğüt vermesini sağlamak işlevsizdir, olumsuzdur.
·         Eğer siz de ona bu tür davranışlar göstermiş veya daha önce örnek olmuşsanız ona bunun yanlış olduğunu kabul ettiğinizi, herkesin bu tür yanlışlar yapabileceğini ve bir daha olmaması için çabalayacağınızı bunun en doğru özür dileme şekli olduğunu kavramasını sağlayabilirsiniz.
·         Evde ve okulda her zaman bu konunun konuşulmasına izin vermeyin, sizin onun şiddet davranışına odaklanmanız üzerindeki stresi arttırarak pekiştireç görevi görebilir.
 
Saygılarımla,
Psikolog Ece Karabağır

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

21.YÜZ YIL ÇOCUKLARI VE AİLELERİNE ÖNERİLER

İKİ KERE FARKLI OLMAK

YAZ MEVSİMİ ÇOCUĞUMUZ İLE BİRLİKTE NELER YAPALIM ?